" TERCÜMAN ÇIKMAZI ÖLÇEĞİNDE BİR SOKAK ANALİZİ "

June 14, 2018 | Author: Derin Deniz | Category: Documents


Comments



Description

“TERCÜMAN ÇIKMAZI ÖLÇEĞİNDE BİR SOKAK ANALİZİ” Haliç’in Kuzey-Doğu kesiminde bulunan Beyoğlu; Yunancada karşı yaka anlamına gelen “Peran” “Peran Bağları” adını taşır. 1924 yılında 491 sayılı kanunla kurulmuş olup, Şişli, Beşiktaş, İstanbul Boğazı, Eminönü, Fatih ve Eyüp ilçeleriyle çevrilidir. Tercüman Çıkmazı’nın bulunduğu Tomtom Mahallesi ise Şahkulu, Asmalı Mescit, Hüseyinağa, Kuloğlu, Firuz Ağa ve Hacı Mimi Mahalleleriyle çevrelenmiştir.1 Mahalle adını, Tomtom Mehmet Kaptan tarafından 1592 yılında yaptırılan Tomtom Camisi’nden almıştır. Bu yazıda son birkaç yılda çehresi süratle değişen Tercüman Çıkmazı (Sokağı) adının nereden geldiği ve bazı yapılarının durumu irdelenecektir. Osmanlı İmparatorluğu’nda 1535 yılında ilk kez Fransızlarla başlayan elçi uygulamasına Venedikliler’in de eklenmesiyle Beyoğlu’nda yerleşmeler başlamıştır. Michael Heberer’in 1588 yılında yazdığı ifadelere göre; “Pera’nın dışında kalan bölgede üç Hıristiyan devletinin; Fransa, İngiltere ve Venedik’in elçilikleri bulunmaktadır. Venedik elçileri Tomtom Kaptan Sokağında Venedik Sarayı olarak bilinen yere yerleşmişlerdir. Böylece Pera, 17- 18. yüzyıllarda elçilik görevlilerinden başka, yabancı ve gayrimüslimlerin mekanı haline gelmiştir. Bölgedeki elçiliklerde çalışan çoğu Rum, Venedik ya da Cenevizli ailelerden gelen beratlı çevirmenler (tercümanlar), zamanla beratlı tüccarlara dönüşmüş ve bölgeyi de zenginleştirmiştir” 2. Galata; Rumların, Ermenilerin ve az sayıda Avrupalı’yla Müslümanların yaşadığı bir bölge, Pera ise; Avrupalı büyükelçilerin yerleşim yeriydi. 3 “17. Asırda İstanbul” kitabında Galata Kapısı’ndan Beyoğlu’na (Tünel’den Taksim’e) doğru devam eden seyyah Eremya Çelebi Kömürciyan “… Şehir haricinde şimale doğru çıkıyoruz. Yukarıda Mevlahane, hamamlar ve fırın ile çarşı vardır… Dörtyol ağzına geldik. Yolların biri önümüzde biri de arkamızdadır. Sağımızdaki yol Tophane’ye, solumuzdaki de Kasımpaşa’ya iner. Bulunduğumuz yolun kenarında elçilere daima hizmet eden Frenk tercümanlarının bahçeli evleri vardır...”4 diyerek bölgeyi tarif eder. Bölgedeki Venedik Sarayı 18. yüzyılda onarılmış, sırasıyla Fransız ve Avusturya elçiliklerinin eline geçtikten sonra İtalyan elçiliği olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sokaktaki Rus elçiliğiyse 18381847 arasında mimar Gaspare Fossati tarafından yapılmıştır. 5 1807 tarihli F. Kauffer ve I.B. Lechevalier’in İstanbul planında bölgede İsveç, Rus, İngiliz, Fransız, Venedik elçilik binaları yanında ufak yapılar da göze çarpmaktadırlar.

1807 tarihli F. Kauffr vf I.B. Lfchfvalifr İstanbul Planı 1

_, 1995,“Tomtom Mahallesi”, Dündfn Bugünf İstanbul Ansiklopfdisi, C.8, Kültür Bakanlığı ve Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakf Ortak Yayını, İstanbul, ss. 440. 2 Akın, Nur, 1994, “Beyoğlu”, Dündfn Bugünf İstanbul Ansiklopfdisi, C.2, Kültür Bakanlığı ve Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakf Ortak Yayını, İstanbul, ss. 212. 3 Karpat, Kemal H., 2003, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), Tarih Vakf Yurt Yayınları, İstanbul, ss.123. 4 Kömürciyan, Eremya Çelebi, 1988, İstanbul Tarihi, 17. Asırda İstanbul Tarihi, Eren Yayıncılık, İstanbul, ss.37. 5 Ortaylı, İlber, 1987, İstanbul’dan Sayfalar, Hil Yayın, İstanbul, ss.104.

1

19. yüzyılın ilk yarısında dar, dolambaçlı ve pis sokakların yerini 1831 yılında çıkan yangın sonrası düzenli bir yapılaşma almaya başlamıştır. Bu dönemde ahşap yapılar –pek çok yapı ve elçilik binaları da ahşaptı- ardı ardına çıkan yangınlarla (en son 1870 yangınıyla) yok olmuş ve yerlerine kagir binalar yapılmıştır. 1848 yılında çıkarılan Ebniye Nizamnamesinin teşviki ve Altıncı Daire (Beyoğlu; İstanbul’un 14 bölgeye ayrılan belediyeleri içinde ilkiydi) önlemleriyle, kagir yapılar yaygınlaşmıştı. İstanbul’da ahşaptan kagire en hızlı geçiş Galata ve Beyoğlu’nda olmuştur. Konutlar, doğrudan sokağa açılan kapılar, üst kat ve zemin katın eş pencere düzeni, arkadaki küçük taşlıklarıyla dar parselasyon üzerine inşa edilmişlerdir. Sıvalı ya da taş cephelerde tuğla kullanımı, pencere ve balkonlarda demir parmaklıklar, tüm cephede yer alan silme, alınlık, pilastr vb. süslemeler tarihsel tekrar biçimindedirler. 19. yüzyılın sonlarına doğru 2- 3 katlı, tek ailenin oturduğu konutlardan, birkaç ailenin oturduğu apartmanlara doğru bir evrilme görülür. 6 Reformlarla birlikte batılılaşan kentin sosyal kültürüyle birlikte, mimari gelenekleri de hızla değişmiştir. Kanalizasyon, elektrik, tramvay, mağazalar, sokak aydınlatması gibi yenilikler bölgeyi daha da canlandırmış, yıllar öncesinin diplomasi merkezi önce ticari, daha sonra siyasi ve son olarak da eğlence ve sanat merkezi haline gelmiştir. Beyoğlu’nda ilk apartman 1882 yılında yapılmış olup, Galata ve Beyoğlu çevresinde gayrimüslimler tarafından yapılmaya devam edilmiştir. 7 Haliç üzerinde Galata Köprüsü’nün inşaası, Boğaziçi ve Marmara Denizi’nde vapur seferlerinin başlaması, 19. yüzyıl bilimsel şehir planı ilkelerini çoğunlukla yansıtan, semtlere yerleşme hareketini hızlandırmıştır. Çoğu mahalle adını, mahalle camisinin kurucusu, okulu veya çeşmeyi yaptıran kişi, geçmişte ya da halen orada yaşayan ünlü kişi, bazen de mahalle sakinlerinin kökeni olan vilayet ya da kasabadan almaktaydı. 8 Bölge konutları arasında rastlanan sıra evler küçük tüccar, esnaf, sanatkar ve bürokratların konutları ya da azınlık kiliselerinin vakıf mülkü olarak yaptırılmıştır. Bugün görülen tüm binalar 1870 sonrasının eseridir.9 Tapuda çoğu Rumlara ait gözüken, terk edilmiş binaları bazı insanlar işgal etmiş, mülkiyeti hazineyle ihtilaflı olan binalar bakımsız kalmışlardır. Kurtuluş Savaşı’ndan önce “Doğruyol“ olarak anılan İstiklal Caddesi’nin (Grande Rue de Pera ya da Caddei Kebir) Asmalımescit ve Kumbaracı Yokuşu ile birleştiği yere uzun zaman “Dörtyol” denmiştir10. 18. ve 19. yüzyılın Pera’sında da, Cumhuriyetin ilk yıllarında da çok işlek olan bu noktadan Tophane’ye doğru Kumbaracı Yokuşu iner. Fransız asker Kont de Bonneval (Claude Alexandre Comte de Bonneval) 1731 yılında Osmanlı ordusunun Avrupa tarzında yeniden şekillenmesi için İstanbul’a getirtilir. Sadrazam Topal Osman Paşa tarafından görevlendirilir ve Üsküdar’da Humbaracı Ocağını 11 kurar. Kumbaracı yokuşunda oturan Kont de Bonneval Müslüman olduktan sonra, 1733 yılından itibaren Humbaracı Ahmet Paşa adını alır. Evi İsveç Ortaelçiliği binasının bahçesiyle yan yanadır. Humbaracı ismi Kumbaracıya dönüşmüştür12.

6

Akın, 1994, ss. 216. Sey, Yıldız, 1993, “Apartman”, Dündfn Bugünf İstanbul Ansiklopfdisi, C.1, Kültür Bakanlığı ve Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakf Ortak Yayını, İstanbul, ss. 281-283. 8 Duben, Alan - Behar, Cem, 1996, İstanbul Hanflfri 1880-1940, İletişim Yayınları, İstanbul, ss.41. 7

8 9

Gülersoy, Çelik, 1994, “Beyoğlu’nda Toplumsal Değişme”, Dündfn Bugünf İstanbul Ansiklopfdisi, C.2, Kültür Bakanlığı ve Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakf Ortak Yayını, İstanbul, ss. 220. 10 Birsel, Salah, 1983, Ah Bfyoğlu Vah Bfyoğlu, İş Bankası Yayınları, Ankara, ss.39. 11 Humbara demir ve tunçtan yapılma bombadır. Humbaracı ise Osmanlı askeri teşkilatnda humbara yapılan ve bunun bağlı olduğu ocaktr. 12 Işık, Filiz, 2007, “Kumbaracı Yokuşu”, Camfra Musfum, ss.14.

2

Sokak Planı

16 Aralık 1914 tarihinde Kumbaracı yokuşunda çıkan bir yangında 19 bina yok olmuştur 13 , ancak yangının Tercüman Çıkmazına sirayet edip etmediği bilinmemektedir. 1925 tarihli Pervitich haritasında yalnızca civardaki Rus, İtalyan, Hollanda Konsolosluğu binaları görülmekte olup, sokakta başka bina yoktur. Ya binaların çizimi unutulmuş ya da 1914 tarihindeki yangında tüm yapılar yanmıştır.

1925 tarihli Pfrvittch Planı Kumbaracı Yokuşundan Tophane’ye doğru inerken soldaki ilk sokak, Tercüman Çıkmazı’dır. Yurtdışından gelen elçilerle Osmanlıların görüşmelerine aracılık eden çevirmenlerin yetiştirildiği mektebin bulunduğu bölge burasıdır. Yabancı devletler tarafından eğitilen gençlerin okuduğu Dil Oğlanları Mektebi bu bölgededir. İlk olarak 1669 yılında kurulan bu okul, 1873 yılından sonra kapanmıştır. Dil Oğlanları’nın daha önceki tarihine ilişkin kesin bir yazılı kaynak olmamasına karşılık dilden dile aktarılanlara göre; Osmanlı İmparatorluğu henüz beylik durumundayken, ilk savaş esirlerinin kazanılmasıyla istihbarat amaçlı olarak iki dili de bilen kişilere ihtiyaç duyulmuş ve iletişimi sağlayan kişilere “dil oğlanı” denmiştir. Daha sonra savaşlar ve bir yandan da diğer ülkelerle yapılan anlaşmalar ve ticari ilişkiler arttıkça çevirmenlere daha çok ihtiyaç duyulmuştur. 15. yüzyılın sonlarına doğru üç kıtaya yayılmış olan imparatorluğun içinde Türkler, Rumlar, Flamanlar, Cenevizliler, İspanyollar, Fransızlar, Venedikliler, Araplar, Persler ve daha birçok ulustan insan yaşamaktaydı. Bu çok kültürlülük coğrafyasında özellikle Tanzimat’a yaklaşıldığında çevirmenlerin önemi ortaya çıkmıştır. 14 Doğu ülkeleri için tercüman yetiştirmek maksadıyla Fransız sefareti tarafından açılmış olan mektepte hocalık eden Fransız Kapusenleri (Capucin) çocuklara Türk, Arap ve Grek dillerini öğretmişlerdir. 15 13

_, 2004, Gfçmiştfn Günümüzf Bfyoğlu 2, Büyükşehir Belediyesi, İstanbul, ss. 854. http:////www.ceviriblo..com//2012//10//07//tercuman-cikmazi// 15 Kömürciyan, Eremya Çelebi, 1988, İstanbul Tarihi, 17. Asırda İstanbul Tarihi, Eren Yayıncılık, İstanbul, ss.241. 14

3

Saint Louis Dil Oğlanları Koleji 1629 yılında Kapusen Misyonerleri tarafından kurulmuş olup, mezunları elçiliklerde tercüman olarak görev yapmışlardır. Okuldan memnun kalan Fransa Kralı XIII. Louis, 1637 yılında Fransız elçiliği yanındaki binayı bu okula vermiştir 16. Fransız Hükümeti’nin Doğu dilleri tercümanları yetiştirmek amacıyla İstanbul’da kurduğu Doğu Dilleri Oğlanları okulunun en önemli özelliği Fransız uyruklu öğrencilerine küçük yaşlardan itibaren İstanbul’da Türk dili ve kültürünü öğretmektir. Söz konusu öğrenciler ilerleyen yıllarda uluslararası ilişkilerde diplomat ve çevirmen olarak önemli görevler almış ve Osmanlı kültürü ile Avrupa kültürü arasında bir köprü oluşturmuşlardır. 17. yüzyıl ortalarından 18. yüzyıla kadar Divan-ı Hümayun tercümanlığını Fenerli Rum aileler üstlenmiştir. Bu ailelerden özellikle Mavrokordato ailesi Divan-ı Hümayun tercümanlığında yüz yıla yakın bir süre egemenliğini sürdürmüştür. Venedik Cumhuriyeti‘nin 1551 yılında İstanbul’da kurduğu dil oğlanları okulu örneğini, 1669 yılında Fransa, 1754 yılında Avusturya, 1766 yılında Polonya ve son olarak 1814 yılında İngiltere izlemiştir. 17 Etrafı Rus ve İtalyan konsolosluğu, Camcı Feyzi Sokak ve Selatin Odaları Çıkmazı Sokağı ile çevrelenmiş alanın önemli bir bölümünü Rus konsolosluğu ve özel okul kaplamaktadır. Kuzeydoğu aksından başlayan sokak kıvrılarak devam etmekte ve okulun bahçesi ile İtalyan Konsolosluğu bahçesi sınırında son bulmaktadır. Bu bakımdan sokak giriş yönünden itibaren iki bölüme ayrılarak tanımlanmıştır. Birinci bölüm yol uzunluğu yaklaşık olarak 66 m, ikinci bölümü 46 m, genişlik ise 2.5-3 m’dir. Bu sokakta Rus Konsolosluğu dışında 18 bina bulunmaktadır. Konsolosluğun yan duvarı sokağın girişini sınırlandırmaktadır. 1838- 1848 yılları arasında Neo-Rönesans üslubuyla yapılmış binanın mimarı Fossati kardeşlerdir18. Diğer binaların çoğu yüzyılımıza ait olmayıp, restorasyon görmüştür. Beyoğlu Belediyesi İmar Müdürlüğü’nün kayıtlarında yedi binanın dosyası mevcut olup bir adedinin de rölöve/ restorasyon projesi vardır. Beyoğlu belediyesinin 325 no’lu adasındaki bu sokakta Mina Urgan, Sait Faik Abasıyanık gibi ünlüler de oturmuştur. 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar da çok popüler bir mahalle olması dolayısıyla çok sayıda şair, yazar ve sanatçının mekanı olduğu düşünülmektedir. Bugün de pek çok sanat atölyesi aktif olarak iş görmekte, dans, heykel, resim, fotoğraf atölyeleri bulunmaktadır. Bölge İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 07.07.1993 gün ve 4720 sayılı kararı ile Kentsel Sit Alanı ilan edilmiştir. Yapılardan bir adedi milli emlak mülküdür. Özel bir okulun 1959 yılında burada açıldığı göz önüne alınırsa, bugünkü betonarme yapıların 1950’ler civarında yapılmış olduğu düşünülür. Tarihi bilinmeyen bir Pervitich haritasında şu andaki tüm binalar mevcut olup, bugünkü özel okulun eski binası (kapı no 5) ile 10 ve 12 kapı numaralı apartmanlar Sainte Elisabeth Okulu olarak işaretlenmiştir. Bu okul 1872 yılında Fransisken rahip ve rahibelerini yetiştirmek üzere açılmış, Sainte Elisabeth Ücretsiz Okulu ve Sainte Elisabeth Yatılı Okulu olmak üzere iki ayrı okuldur.19

SOKAKTAKİ BAZI YAPILARDAN ÖRNEKLER Birinci Bölüm:

16

Esenkal, Ebru, 2007, “Yabancı Ülkeler Tarafndan Osmanlı Coğrafyasında Açılan Okullar”, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi. 17 Ağıldere, Suna Timur, 2010, “XVIII. Yüzyıl Avrupa’sında Yabancı Dil olarak Türkçe Öğretiminin Önemi: Osmanlı İmparatorluğu’nda İstanbul Fransız Dil Oğlanları Okulu (1669-1873)”, Turkish Studifs Intfrnatonal Pfriodical For thf Languagfs, Litfraturf and History of Turkish or Turkic, Volume 5//3 Summer. 18 Ortaylı, 1987, ss.105. 19 Güler, Ali, 2000, Osmanlı'dan Cumhuriyftf Azınlıklar, Tam.a Yayıncılık, İstanbul, ss. 60.

4

Kapı no: 28, parsel: 27 Yanındaki üç binayla (no 18, no 20 ve no 22) silmeleri aynı seviyededir. Beton sıvalı cephe boyunca altı penceresi vardır. Birinci kat penceresi demirli olup, zemin kat pencereleri daha küçüktür. Dördüncü kattaki silme kaba ve yandaki bina silmelerinden farklı ancak aynı hizadadır. Yenilenen sokak kapısı yanında cephenin sağında sonradan açıldığı düşünülen bir kapı vardır. Beyoğlu Belediyesi İmar Müdürlüğü’nde bulunan dosyasında 1959 yılından 2004 yılına kadar yapının sergüzeşti görülebilmektedir. 2009 yılında korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiştir.

Kapı no: 5, parsel: 131 Kat aralarındaki silmelerin bazı kısımları su oluğu geçişi için kırılmıştır. Cephede dokuz pencere vardır. Sokak kapısı Art Nouveau etkili demirdir. Kapının her iki yanında iyonik başlı, yivli plastırlar bulunmaktadır. Kapı üstündeki taş konsola dolanmış girland göze çarpmaktadır. Kapı üstü yüksek camlı, sokak kotunda kaybolmuş basamağa beton dökülmüştür. Eski İstanbul Valisi Mümtaz Tarhan tarafından 1959 yılında, eski Fransız Okulu binası da alınarak, kısa bir sürede inşa edilmiş olan okul, Tarhan Eğitim Kurumları adı altında eğitim-öğretime açılmıştır.20 Bu okulun yerinde 1872 yılında Fransisken rahip ve rahibelerini yetiştiren Beyoğlu St. Elisabeth Fransız yatılı ve ücretsiz okulları bulunmaktaydı. 21 Tarihi bilinmeyen bir Pervititch haritasında da St. Elisabeth Okulu olarak işaretlenmiştir. 10 ve 12 kapı numaralı apartmanda bulunan nişler ve ufak lavabolardan da bu kurumun sokağa yayıldığı anlaşılmaktadır. Saint Louis Fransız Kilisesi (Dil Oğlanları Okulu), Santa Maria Draperis Kilisesi (Fransisken tarikatına mensup olan Madam Clara Draperis’in arazisine yapılmış) ve İtalya Konsolosluğu üçgeninin bir ucu da St. Elisabeth Okulu’na dayanmaktadır. Misyonerlik faaliyeti için açılan yabancı okullar, kapitülasyonların kaldırılması ve I. Dünya Savaşının başlamasıyla kapatılmış, okul mensupları yurtdışına çıkarılmış, mülklerine devlet tarafından el konulmuştur. Mondros Ateşkes anlaşmasından sonra da bazıları yeniden açılmaya başlamıştır. St. Elisabeth Okulunun I. Dünya Savaşı’ndan sonra yeniden açıldığına dair bir ize rastlanmamıştır.

Sokak sakini Nuriyf Oktay Kapı no: 22, parsel: 44 20 21

_, 2010, Tarhan Özel Eğitim Kurumları Almanağı, İstanbul. http:////www.akintarih.com//turktarihi//yabanciokullar//faransizokullari.html

5

Bodrum pencereleri düz ve küçük, Art Nouveau demirlidir. Sokak kapısı oval kemerli ve yanlarda içeri kaçmış dikmelidir. Üst kat pencereleri düz ve farklı iki boyuttadır. İkinci ve üçüncü katın cephelerinde üzeri yay kemer taklidi silmeli kör pencereler vardır. Yandaki restore edilmiş binada yalnızca bir yay kemer görünmektedir, kör pencere sıvanmıştır. Üçüncü katın silmesinde kirpi saçak görünmekte ancak restore edilen binanın saçağına tam olarak uymamaktadır. Bina Arşaluys Lusinyan’a ait olup, ölümünde resmi vasiyeti ile Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı'na verilir. Ancak Hazine son mirasçı sıfatıyla 1970 yılında buna karşı dava açarak vasiyetnamenin iptalini talep eder. 1976 yılında taşınmaz Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı'nın elinden çıkar22. 1976 yılından sonra Defterdarlık lojmanı olarak kullanılmış, terk edildikten sonra ise, elektriği olmadığı halde bir süreliğine, 84 yaşındaki Nuriye hanım ve kedilerine barınak olmuştur. Sokak sakinleri arasında Rum binası olarak bilinmektedir. Devletin el koymasına rağmen su faturasının yıllar önce ölen sahibesi adına geldiği bildirilmiştir. 23 İstanbul Ermeni Vakıflarının El Konan Mülkleri 2012 beyannamesinden, bu mülkün 2008 yılında Surp Pırgiç Vakfı’na iade edildiği anlaşılmaktadır. 24 Belediye İmar Müdürlüğü kayıtlarına göre 1995 yılında II. derecede korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiş olup, eski eser statüsüne alınmıştır. İmar kayıtlarında, tehlike arz ettiğinden kaçak eklentilerin yıkılıp, cephenin onarılması gerektiğine dair yazışmalar bulunmaktadır. Belgelerden, binada oturan üç işgalcinin tahliyesi için davalar açıldığı anlaşılıyor.

Kapı no 20, parsel 43 Restore edilen yapı bünyesinde kemerli bir geçit mevcuttur. Semt sakinleri tarafından “eskiden kilise” olduğu bilinen sağdaki kemerli giriş, sanat atölyeleri olarak kullanılmıştır. Geçişin üstü ikinci kattan itibaren kat planlarına dahil olmaktadır. Solundaki iki yapı da kemerli geçiş haricinde cephe düzeni ve plan açısından büyük oranda benzerlik göstermektedir. İlk yapımlarında üçüz olarak inşa edildikleri ancak daha sonra farklılaştıkları gözlemlenmektedir. Bazı kat döşemeleri yıkıldığından 2005 yılında çelik profillerle yeniden inşa edilmiştir. Ayrıca ilave bir kat yapılarak tüm cephesi camla kaplanmıştır. II. Grup Kentsel Sit Alanı olarak tescillenmiştir.

İkinci Bölüm: Kapı no: 3a, parsel: 55 Zemin katın cephesi blok taş görünümlü sıvalı, pencereleri kavisli, metal çerçeveli ve demirli, üzeri düzdür. Katlar arasında silmeler, ikinci ve üçüncü katın pencereleri üzerinde yay kemerli süsleme elemanları vardır. Binanın sokağın birinci bölümüne bakan cephesinde üç kapısı bulunur. Çatı saçağı dişli taş konsollu, birinci kat pencereleri kavisli, diğerleri düz, kanatlıdır. Birinci katın pencere üstlerinde taşıyıcı olmayan kilit taşı ve bunlardan birinde bitkisel kabartma vardır.

Kapı no: 10, parsel: 35

22

http://www.sonbaski.com/yenisite/vakiflar3.htm

23

Kaynak; sokak sakini Nuriye Oktay’la 2010 yılında yapılan söyleşi.

24

http://www.istanbulermenivakiflari.org/tr/harita/beyoglu-tercuman-cikmazi-yedikule-surp-pirgic-ermenihastanesi-vakfi-18/22

6

12 numaralı binayla eştir. Yalnızca cephedeki pencere sayıları farklıdır. Katlar arasında düz silmeler bulunmaktadır. Her katın cephesinde kanatlı üç pencere bulunmaktadır. Giriş katındaki bir pencerede kilit taşı mevcut olup, yandaki pencerede yoktur. Gençliğinde bu binada oturan Nuriye Oktay’ın ifadesine göre; içeride küçük lavabolar ve odalardan birinde ikonalar bulunmaktaydı. Burası, St. Elisabeth Yatılı Okulu’nun küçük öğrencileri tarafından kullanılmış olmalıdır.

Kapı no: 12, parsel: 34 10 numaralı binayla eş olup, yalnızca pencere sayıları farklıdır. Bu yapının da St. Elisabeth Okuluna ait olması muhtemeldir. Katlar arasında düz silmeler bulunmaktadır. Her katın cephesinde kanatlı iki pencere bulunmaktadır. Girişteki pencereler demirli, kapılar yay kemerli olup kilit taşı vardır.

Kapı no: 6, parsel 41 Katlar arasında düz silmeler vardır. Sokak kapısı, giriş katın iki penceresi ve bodrum penceresinde kavisli ve taşıyıcı olmayan kilit taşı bulunmaktadır. Cephe taş blok sıvalı olup restore edilmiştir. II. Grup Kentsel Sit Alanı olarak tescillenmiştir.

Kapı no: 2, parsel: 122 (Teminat Apartmanı) Katlar cumbalı olup, her üç katta bahçe ve cadde yönünde, binanın yan cephelerinde balkonları vardır. Sokağın başında bulunan binanın cephesi kavislidir. Caddeye bakan yönünde sokak kotunda bir dükkan vardır. Tercüman Çıkmazı buradan Kumbaracı Yokuşu’na bağlanmaktadır. Sokaktaki yapılar genellikle 4-5 katlı olup hemen hepsine birer kat eklenmiştir. Çoğunun cephesi yenilenmiş, pencereler pvc, kapılar düz sac-demirle değiştirilmiştir. Yine çoğunda ihtiyaca göre kapı ve pencere boşlukları açılmıştır. Neredeyse 16. yüzyıldan itibaren başlayan bölgenin tarihinde yer tutan tercümanlar, dönemin elit sosyal katmanını oluşturur. Makro ölçekte kentin tarihindeki çok kültürlülük ve etnik çeşitlilik, mikro ölçekte bu sokakta da bugüne kadar süregelmiş olup halen devam etmektedir. Buradaki tercümanların aileleri için kurulmuş olan ayrıcalıklı okulların bulunduğu bölgede, yabancı kaynaklı okullar dışında, İstanbul’un en eski özel okullarından birinin olması da ilginç bir tesadüftür. Sokak sakinleri arasındaki uçurum; derilerin farklılığından, köyden göçerlere dek uzanan coğrafi bir genişliğe yayılır. İktisadi çeşitlilik de hemen fark edilmektedir. Özellikle Kumbaracı Yokuşu ve Galata’daki mülklerin el değiştirme potansiyeli buraya da yansımıştır. Ancak sokağın kozmopolitliği devam etmiş, sıradan insanların buraya sızması engellenememiştir. Zenginle yoksul, entelektüelle eğitimsiz, muhafazakarlık ve bohem hayatlar bir arada akıp gitmektedir. Nalan Dönmez Yakarçelik Sanat Tarihçi- Müze Bilimci BİBLİYOGRAFYA

7

* Karpat, Kemal H., 2003, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul. * Kömürciyan, Eremya Çelebi, 1988, İstanbul Tarihi, 17. Asırda İstanbul Tarihi, Eren Yayıncılık, İstanbul.

* Ortaylı, İlber, 1987, İstanbul’dan Sayfalar, Hil Yayın, İstanbul. * Duben, Alan - Behar, Cem, 1996, İstanbul Haneleri 1880-1940, İletişim Yayınları, İstanbul. * Birsel, Salah, 1983, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu, İş Bankası Yayınları, Ankara. * Işık, Filiz, 2007, “Kumbaracı Yokuşu”, Camera Museum. * _, 2004, Geçmişten Günümüze Beyoğlu 2, Büyükşehir Belediyesi, İstanbul. * Esenkal, Ebru, 2007, “Yabancı Ülkeler Tarafından Osmanlı Coğrafyasında Açılan Okullar”, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi. * Ağıldere, Suna Timur, 2010, “XVIII. Yüzyıl Avrupa’sında Yabancı Dil olarak Türkçe Öğretiminin Önemi: Osmanlı İmparatorluğu’nda İstanbul Fransız Dil Oğlanları Okulu (16691873)”, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 5/3 Summer. * Güler, Ali, 2000, Osmanlı'dan Cumhuriyete Azınlıklar, Tamga Yayıncılık, İstanbul. * _, 2010, Tarhan Özel Eğitim Kurumları Almanağı, İstanbul. * Beyoğlu Belediyesi İmar Müdürlüğü kayıtları Ansiklopediler: * _, 1995,“Tomtom Mahallesi”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, C.8, Kültür Bakanlığı ve Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakfı Ortak Yayını, İstanbul. * Akın, Nur, 1994, “Beyoğlu”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, C.2, Kültür Bakanlığı ve Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakfı Ortak Yayını, İstanbul. * Sey, Yıldız, 1993, “Apartman”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, C.1, Kültür Bakanlığı ve Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakfı Ortak Yayını, İstanbul. * Gülersoy, Çelik, 1994, “Beyoğlu’nda Toplumsal Değişme”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, C.2, Kültür Bakanlığı ve Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakfı Ortak Yayını, İstanbul. Web sayfaları: * http://www.ceviriblog.com/2012/10/07/tercuman-cikmazi/ * http://www.akintarih.com/turktarihi/yabanciokullar/faransizokullari.html * http://www.sonbaski.com/yenisite/vakiflar3.htm * http://www.istanbulermenivakiflari.org/tr/harita/beyoglu-tercuman-cikmazi-yedikule-surppirgic-ermeni- hastanesi-vakfi-18/22 Sözlü tarih çalışması: 8

* Sokak sakini Nuriye Oktay’la 2010 yılında yapılan söyleşi

9

Copyright © 2024 DOKUMEN.SITE Inc.